Garip Kitabı'ndan Şiirleri

ROBENSON

Haminnemdir en sevgilisi
Çocukluk arkadaşlarımın
Zavallı Robenson'u ıssız adadan
Kurtarmak için çareler düşündüğümüz
Ve birlikte ağladığımız günden beri
Biçare Güliver'in
Devler memleketinde
Çektiklerine.

Orhan Veli KANIK
İstanbul, Kasım 1937 

RÜYA

Annemi ölmüş gördüm rüyamda. 
Ağlayarak uyanışım
Hatırlattı bana, bir bayram sabahı
Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakıp
Ağlayışımı.
Orhan Veli KANIK
1938

İNSANLAR

Ne kadar severim o insanları!
O insanları ki renkli, silik
Dünyasında çıkartmaların
Tavuklar, tavşanlar ve köpeklerle beraber
Yaşayan insanlara benzer. 
Orhan Veli KANIK
Ankara, Ağustos 1937 

BAYRAM 

Kargalar, sakın anneme söylemeyin!
Bugün toplar atılırken evden kaçıp
Harbiye Nezaretine gideceğim.
Söylemezseniz size macun alırım,
Simit alırım, horoz şekeri alırım;
Size kayık salınacağına bindiririm kargalar,
Bütün zıpzıplarımı size veririm.
Kargalar, ne olur anneme söylemeyin!
Orhan Veli KANIK
Kasım 1938

HİCRET I

Damlara bakan penceresinden 
Liman görünürdü
Ve kilise çanları
Durmadan çalardı, bütün gün.
Tren sesi duyulurdu yatağından
Arada bir
Ve geceleri.
Bir de kız sevmeye başlamıştı
Karşı apartımanda.
Böyle olduğu halde
Bu şehri bırakıp
Başka şehre gitti.
Orhan Veli KANIK
İstanbul, Kasım 1937

HİCRET II

Şimdi kavak ağaçları görünüyor,
Penceresinden,
Kanal boyunca.
Gündüzleri yağmur yağıyor;
Ay doğuyor geceleri 
Ve pazar kuruluyor, karşı meydanda. 
Onunsa daima;
Yol mu, para mı, mektup mu;
Bir düşündüğü var. 
Orhan Veli KANIK
Kasım 1938

SOL ELİM 

Sarhoş oldum da
Seni hatırladım yine;
Sol elim,
Acemi elim,
Zavallı elim!
Orhan Veli KANIK

GÖLGEM

Bıktım, usandım sürüklemekten onu,
Senelerdir ayaklarımın ucunda.
Bu dünyada biraz da yaşayalım,
O tek başına, 
Ben tek başıma. 
Orhan Veli KANIK
Ankara, Eylül 1937 

GÖZLERİM 

Gözlerim,
Gözlerim nerde?

Şeytan aldı, götürdü;
Satamadan getirdi.

Gözlerim,
Gözlerim nerde?
Orhan Veli KANIK
İstanbul,Ekim 1937

DAĞ BAŞI 

Dağ başındasın;
Derdin günün hasretlik;
Akşam olmuş,
Güneş batmış,
İçmeyip de ne haltedeceksin? 
Orhan Veli KANIK

ŞOFÖRÜN KARISI

Şoförün karısı, kıyma bana;
El etme öyle pencereden,
Soyunup dökünüp;
Senin, eniştende gözün var;
Benimse gençliğim var;
Mapuslarda çürüyemem;
Başımı belâya sokma benim;
Kıyma bana. 
Orhan Veli KANIK

DEDİKODU

Kim söylemiş beni
Süheylâ'ya vurulmuşu diye?
Kim görmüş, ama kim, 
Eleni'yi öptüğümü, 
Yüksekkaldırımda, güpegündüz?
Melâhat'i almışım da sonra 
Alemdara gitmişim, öyle mi?
Onu sonra anlatırım, fakat
Kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
Güya bir de Galataya dadanmışız;
Kafaları çekip çekip
Orada alıyormuşuz soluğu;
Geç bunları, anam babam, geç;
Geç bunları bir kalem;
Bilirim ben yaptığımı.

Ya o, Muallâ'yı sandala atıp,
Ruhumda hicranın'ı söyletme hikâyesi?
Orhan Veli KANIK

KİTABE-i SENG-i MEZAR* I

Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar;
Hattâ çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi. 
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allahın adıını, 
Günahkâr da sayılmazdı. 

Yazık oldu Süleyman Efendi'ye
Orhan Veli KANIK
Ankara, Nisan 1938
*Mezar Taşı Yazısı

KİTABE-i SENG-i MEZAR* II

Mesele falan değildi öyle,
To be or not to be kendisi için;
Bir akşam uyudu;
Uyanmayıverdi.
Aldılar, götürdüler. 
Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
Duyarlarsa öldüğünü alacaklılar
Haklarını helâl ederler elbet.
Alacağına gelince...
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.
Orhan Veli KANIK
Ocak 1940
*Mezar Taşı Yazısı

KİTABE-i SENG-i MEZAR* III

Tüfeğini depoya koydular, 
Esvabını başkasına verdiler.
Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
Ne matarasında dudaklarının izi;
Öyle bir rüzgâr ki,
Kendi gitti,
İsmi bile kalmadı yadigâr.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yazısiyle:
"Ölüm Allahın emri,
Ayrılık olmasaydı."
Orhan Veli KANIK
Eylül 1941
*Mezar Taşı Yazısı

DERDİM BAŞKA

Sanma ki derdim güneşten ötürü;
Ne çıkar bahar geldiyse?
Bademler çiçek açtıysa?
Ucunda ölüm yok ya.
Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten
Güneşle gelecek ölümden?
Ben ki her nisan bir yaş daha genç,
Her bahar biraz daha âşığım;
Korkar mıyım?
Ah, dostum, derdim başka...
Orhan Veli KANIK
  

?

Neden liman diyince
Hatrıma direkler gelir
Ve açık deniz diyince yelken?

Mart diyince kedi,
Hak deyince işçi
Ve neden ihtiyar değirmenci
Allaha inanır düşünmeden?

Ve rüzgârlı havalarda
Yağmur iğri yağar?
Orhan Veli KANIK
Ankara, Mart 1938

HARBE GİDEN 

Harbe giden sarı saçlı çocuk,
Yine böyle güzel dön;
Dudaklarında deniz kokusu,
Kirpiklerinde tuz;
Harbe giden sarı saçlı çocuk!
Orhan Veli KANIK
Mayıs 1940

BAŞ AĞRISI 

I

Yollar ne kadar güzel olsa,
Gece ne kadar serin olsa,
Beden yorulur,
Baş ağrısı yorulmaz.

II

Şimdi evime girsem bile
Biraz sonra çıkabilirim
Mademki bu esvaplara ayakkaplar benim
Ve mademki sokaklar kimsenin değil. 
Orhan Veli KANIK
Ankara, Nisan 1938

SABAHA KADAR

Şu şairler sevgililerden beter;
Nedir bu adamlardan çektiğim?
Olur mu böyle, bütün bir geceyi
Bir mısranın mahremiyetinde geçirmek?

Dinle bakalım, işitebilir misin?
Türküsünü damların, bacaların
Yahut da karıncaların buğday taşıdıklarını 
Yuvalarına?

Beklemesem olmaz mı güneşin doğmasını
Kullanılmış kafiyeleri yollamak için,
Kapıma gelecek çöpçülerle,
Deniz kenarına?

Şeytan diyor ki: "Aç pencereyi;
Bağır, bağır, bağır; sabaha kadar."
Orhan Veli KANIK
Nisan 1939

İSTANBUL İÇİN* 

Nisan 

İmkânsız şey
Şiir yazmak,
Âşıksan eğer;
Ve yazmamak,
Aylardan nisansa.

Arzular ve Hâtıralar 

Arzular başka şey,
Hâtıralar başka.
Güneşi görmeyen şehirde,
Söyle, nasıl yaşanır?

Böcekler

Düşünme,
Arzu et sade!
Bak, böcekler de öyle yapıyor.

Dâvet 

Bekliyorum 
Öyle bir havada gel ki,
Vazgeçmek mümkün olmasın. 
Orhan Veli KANIK
Nisan 1940
*Orhan Veli'nin defterinde 
"İstanbul İçin Hay-Kay'lar" başlığı vardır. 

NE KADAR GÜZEL

Çayın rengi ne kadar güzel, 
Sabah sabah,
Açık havada!
Hava ne kadar güzel!
Oğlan çocuk ne kadar güzel!
Çay ne kadar güzel!
Orhan Veli KANIK














1 yorum:

  1. Gün olur, alır başımı giderim,
    Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda
    Şu ada senin, bu ada benim,
    Yelkovan kuşlarının peşi sıra.

    Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
    Çiçekler gürültüyle açar;
    Gürültüyle çıkar duman topraktan.

    Hele martılar, hele martılar,
    Her bir tüylerinde ayrı telâş!

    Gün olur, başıma kadar mavi;
    Gün olur, başıma kadar güneş;
    Gün olur, deli gibi…

    Orhan Veli – Sakın Şaşırma

    Bir Solukta Okuyacağınız 8 Şiir Kitabı Önerisi: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/bir-solukta-okuyacaginiz-8-siir-kitabi-onerisi/

    YanıtlaSil